Lilypie First Birthday tickers

Lilypie First Birthday tickers

16 Aralık 2011 Cuma

36+1

Biz kocaman olduk teyzeleriiiiiii !!!!!!!!!!!!!

Artık ultrason aletinde tek parça helinde gözükmüyoruz. Anca kafamızı görüyoruz hatta en son kontrolümüzde kuzum bize ağzını açıp kapattı:) Kocaman ağzı var benim yavrumun. Maşallah oğlum boy konusunda babasına benzeyecek doktorumuz bile çok şaşırdı uzun bacakları var;) 2 kilo 700 gram olmuşuz şimdilik her şey yolunda gibi gözüküyor. Rabbimin izniyle şuana kadar bir sıkıntımız olmadı ama hep dualarımda hayırlı ve sağlıklı bir evlat olmasıydı. İnş. şimdilik sağlıklı bir bebek olacak gibi umarım hayırlı bir evlat olur...

Hazırlıklarımız yavaş yavaş bitiyor. Haftaya son alış verişimizi yapacağız ve bir türlü hazırlayamadığımız doğum çantasını da hazırlayacağız. Cuma saati hazırlamak gerekirmiş ananemiz öyle dedi. Haftaya cuma ananemizi işe yollamayıp önce doktora sonra doğum çantası hazırlamaya çalışacağız. Zaman ilerledikçe takdir edersiniz ki heyecan basıyor bana... Bir akşam durduk yere "Abla hiç korkmuyor musun?" dedi Tuğba teyzemiz. Bende nedense acısını bilmediğimden kaynaklanıyor herhalde korku yok şimdilik. Sadece artık çok zorlanıyorum. Çorap giymek benim için işkence resmen:) Yine de bu duyguların yerini dünyada hiç bir şey vermez diye düşünüyorum. Hiç bir şey kolay değil elbette anne olmakta kolay değil... Ama Rabbim kullarını bu konuda bile düşünmüş. Son aylar uykusuz kalmaya rahat olamamaya o kadar alışıyorsun ki...

Artık eskisi kadar çok fazla hareket edemiyor galiba alan daraldı:) Fazla hareket etmemesine rağmen hareket ettiği zamanda canımı baya yakıyor kreta:) Ne kadar canımı acıtsa da o ufacık ayaklarıyla attığı tekmelerini çok ama çok özleyeceğim... Daha görmeden sevilen tek varlık annesi için yavrusudur herhalde... Seni çok ama çok seviyorum kuzum benim. Annesinin bir tanecik kuzusu...

Bu arada bir sürü süs aldık. Kapı süsü, lohusa bardağı için süs, hastaneye ve eve ilk gelenler için kuzulu süsler, mevlit için süsler, altın yastığımız, sepetler.... Her şey çok güzel oldu. Ufak tefek eksiklerimiz kaldı onları da haftaya hafta içinde tamamlayacağız inş. Ne güzel telaşlar bunlar Rabbim herkese naship etsin inş...

22 Kasım 2011 Salı

ÇANTAMIZ GELDİİİİİ:))))))))))))))))))))))


Kuzulu çantam geldiiiiiiiiiiiiiiii:))))))))))))))))) Çok ama çok beğendim. Yavrumun yakında her şeyi kuzulu olacak. Bide şu mothercare'de gördüğüm kuzulu patikleri alabilsem çok güzel olacak:( Küçücük patiğe de o kadar para verilir mi yaaaa:( biyasimadahagirdim@blogspot.com çok teşekkür ederiz çantayı açtığımızda bize çok cici bir kuzu oyuncak gönderdiğini gördük ve çok mutlu olduk:) Başarılarının devamını diliyorum... Yavrum bir an önce gelse de bende arabasına bu cici çantayı taksam. Bu aralar tek hayalim bu çünkü giderek daha da zorlaşıyor her şey... Yine de çok şükür ailemin yanında olmak(eşimi çok özlesemde) bana iyi geldi. Rabbim hayırlısıyla kuzumu kucağıma almayı naship etsin. Bugün biraz keyifsizim gece 2 kez üst üste ayağıma kramp girdi. Ve şuan da sanki çok yürümüşüm gibi ağrıyor ayağım:( Kuzum da zaten hiç durmadı dün gece sürekli hareket halinde... Olsun canımı acıtsa da beni uyutmasa da bayılıyorum hareket etmesine bu aralar en büyük zevkim kuzumu izlemek:))





15 Kasım 2011 Salı

HAZIRLIKLARIMIZ BAŞLADI:)))

YOK YAVRUM SAĞLIKLI BÜYÜYECEK Mİ, CİNSİYETİ NE ZAMAN BELLİ OLACAK, HAMİLE OLDUĞUM NE ZAMAN BELLİ OLUR DERKENNNNN YAVRUMUN GELMESİNE AZ KALDI... ARALIK SONU GELECEK DEDİ DOKTORUMUZ BAKALIM YARIN BİR DEĞİŞİKLİK OLACAK MI? ZİRA BABASIYLA İPLE ÇEKİYORUZ YARIN SABAH 10.30'U:) BAKALIM BENİM KUZUM BÜYÜMÜŞ MÜ, KAÇ KİLO OLMUŞ?! EVET YARIN SABAH İNŞ. ANTALYA'DA Kİ SON DOKTOR KONTROLÜMÜZ. CUMA SABAHI İSTANBUL YOLCUSUYUZ... SEVİNSEM Mİ ÜZÜLSEM Mİ BİLEMİYORUM. NEDENSE EŞİMİ, EVİMİ, DÜZENİMİ BIRAKIP GİTMEK BANA ÇOK AMA ÇOK ZOR GELİYOR. BİR TARAFTAN DA ARTIK ZORLANIYORUM UYURKEN, KALKARKEN, SAĞIMA SOLUMA DÖNERKEN MAALESEF ARTIK ESKİSİ KADAR KOLAY OLMUYOR... BUNDAN ÖNCEKİ AYLARDA KOCA EVİ TEMİZLEDİKTEN SONRA BELİM AĞRIYORDU FAKAT ŞİMDİ Bİ YEMEK YAPMAK BİLE BENİ ZORLUYOR... ÇOK ŞÜKÜR RABBİME...

DURUM BÖYLE OLUNCA YANİ GİTME VAKTİ GELİNCE KUZUMUN EŞYALARINI YIKAYIP ÜTÜLEMEM GEREKİYORDU ZİRA KİMSEYE YÜK OLMAK İSTEMİYORUM. DAHA FAZLA AĞIRLAŞMADAN YAVRUMUN CİCİLERİNİ YIKADIM GÜZELCE ÜTÜLEDİM. TABİ BUNLAR SADECE BİR KAÇI... DAHA ANANEMİZİN ALDIĞI CİCİLER VAR ONLARI DA İNŞ. ORAYA GİDİNCE HALLEDECEĞİM. KUZUM BENİM CANIM YAVRUM KÜÇÜCÜK CİCİLERİ VAR. O KADAR KÜÇÜK OLACAĞINI DÜŞÜNEMİYORUM. NASIL TUTACAĞIM, NASIL EMZİRECEĞİM BU ARALAR BENİ MEŞGUL EDEN SORULAR...



HAZIRLIKLARIMIZ DEVAM EDERKEN BABAMIZ DÜN BİZE ÇOK GÜZEL BİR SÜRPRİZ YAPTI:) NEREDEYSE BÜTÜN GÜN DIŞARIDAYDIM BİRLİKTE GİRDİK EVE. HER ZAMANKİ GİBİ SALONA GEÇTİM AMA KENDİSİ GELMEDİ ARKAMDAN. IŞIKLARI AÇTIM BİRDE NE GÖREYİM ÇOK CİCİ, ŞİRİN RENGİ EŞARBIMIN RENGİNDE ÇİÇEK VE KAKTÜS:) KAKTÜS ALMASININ NEDENİNİ AÇIKLADI HEMEN:))) BİLGİSAYAR KULLANIYORSUN RADYASYONU ALIYORMUŞ YANINDA DURSUN DEDİ. ÇİÇEĞİMİ İSTANBUL'A GÖTÜRMEK İSTESEM DE BEN BAKARIM DEYİP İTİRAZ ETTİ. GİDENE KADAR İKNA EDERSEM NE MUTLU BANA. KENDİSİ OLMASA DA BANA ALDIĞI SICACIK ÇİÇEĞİNİN OLMASI BENİ MUTLU EDER... ( BU ARADA TABAKLARIMI VAZOLARIN ALTINA KOYMUŞ, GÖZÜMDEN KAÇMADI DEĞİL:) )


2 Kasım 2011 Çarşamba

ANNESİNİN KUZUSUNA ALIŞ VERİŞ BAŞLADIIII:))

KUZUM BENİM HIZLA BÜYÜYOR İÇİMDE ANNESİNİN CANINI YAKMAYA BAŞLADI BİLE. DÜN İLK DEFA TEKMESİ BU KADAR CANIMI ACITTI. BUNLARDA HAMİLELİĞİN TADI TUZU OLSA GEREK:) BEN SÜT İÇTİKÇE KUZUM DA GÜÇLENİYOR GALİBA EN İYİSİ SÜTE BİRAZ ARA MI VERMEK NE:)))
ZAMAN İLERLEDİKÇE KORKULAR, HEYECANLAR ARTIYOR. BİR TARAFTAN MİS KOKUSUNU BİRAN ÖNCE İÇİME ÇEKMEK İSTERKEN BİR TARAFTAN NE KADAR GEÇ OLSA O KADAR İYİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM... HER ŞEY BİR YANA İNŞ. OĞLUM SAĞLIKLI VE HAYIRLI BİR EVLAT OLUR... İLK ŞEKER YÜKLEMEMİZ BİRAZ YÜKSEK ÇIKINCA OTURDUM BÜTÜN GÜN NEREDEYSE AĞLADIM:( VALLAHİ TUĞBA TEYZEMİZİN DEDİĞİ DOĞRU GALİBA İKİDE BİR BANA ABLA 'HAMİLELİKTE BAYANLARIN BEYNİNİN YÜZDE 3'Ü ÇALIŞMIYORMUŞ' DİYOR. BİDE ÜSTÜNE HORMONLARI DA EKLERSEK ORTAYA ELİM BİR MANZARA ÇIKIYOR:) O KADAR Kİ OTURUP BENİM YAVRUMUN DAHA HİÇ BİR ŞEYİ YOK BENDE BİR ŞEYLER ALMAK İSTİYORUM DİYE OTURUP HÜNGÜR HÜNGÜR ÇOCUK GİBİ AĞLIYORUM. AMA KORKULACAK BİR ŞEY YOK NORMALMİŞ:) KORKULACAK TEK ŞEY YAKINDA BABAMIZ BENİM NORMAL OLMADIĞIMI DÜŞÜNECEK. YAZIK ADAM HER DEDİĞİME TAMAM SEN AĞLAMA İSTEDİĞİNİ ALIRIZ DİYOR TABİ AĞLAMA KRİZİM GEÇTİKTEN SONRA SAÇMALADIĞIMIN FARKINA VARIYORUM:))) AMA NE YAPAYIM O ANDA TUTAMIYORUM KENDİMİ...
HAFTA SONU KUZUMUN UFAK TEFEK EKSİKLERİNİ TAMAMLADIK. ANANESİ A'DAN Z'YE HER ŞEYİNİ ALACAK OLSA BİLE BURADAN ALINMASI GEREKEN EŞYALARIMIZI TAMAMLAMAYA ÇALIŞTIK. TABİ Kİ YORUCU... YA DA BEN ARTIK ÇABUK YORULUYORUM. NEREDEYSE 32.HAFTAYA GELDİK YOLUN SONUNA AZ KALDI...


KUVETİNİ, ALT AÇMA MİNDERİNİ VE MAŞRAPASINI ALDIK:)) NE ÇOK ŞEY ALMIŞ GİBİ SEVİNİYORUM AMA ŞİMDİLİK BUNLAR LAZIM. KÜVETİN TAM TAKIMLISI VARDI ASLINDA FAKAT FİYATI BUNUN İKİ KATIYDI VE İÇİNDE HAVLUDAN BAŞKA ELZEM BİR ŞEY YOKTU E BİZİMDE HAVLUMUZ OLDUĞU İÇİN BUNU TERCİH ETTİK. ALT AÇMA MİNDERİNİ ÇOK SEVDİM HİÇ DÜŞÜNMEDİM ALDIM:)))
BUGÜNLERDE ALMAMIZ GEREKEN EN ÖNEMLİ ŞEY KUZUMUN ODASI... BİR TÜRLÜ KARAR VEREMEDİK. HERKES BANA BIRAKIYOR SAĞ OLSUNLAR AMA BENDE ÇOK KARARSIZ KALDIM... BİR ÇOK YER GEZDİK KAFAMI KARIŞTIRMAKTAN BAŞKA Bİ İŞE YARAMADI. BURADA(ANTALYA'DA) İLKEM BEBE VAR. İSTEDİĞİN MODELİ GÖTÜRÜYORSUN YAPIYORLAR. BÜYÜK İHTİMAL ORADAN ALACAĞIZ. BUGÜN YARIN GİDİP SİPARİŞ VERMEMİZ LAZIM. ÇÜNKÜ ANCA 20 GÜNE TESLİM EDİYORLAR. BENDE DOĞUM İÇİN AYIN 20SİNDE RABBİMİN İZNİYLE İSTANBUL'A GİDECEĞİM. BEN GİTMEDEN ODASI GELSİN EŞYALARINI YERLEŞTİREYİM İSTİYORUM.. NE GÜZEL HEYECANLAR, TELAŞLAR:))) KUZUM GELSİN DAHA DA GÜZEL OLACAK İNŞ.




BUNLARDA YAPTIRACAĞIM EMZİRME YASTIĞI ÖRNEKLERİ VE ÖLÇÜLERİ.http://anne-mimar.blogspot.com'DAN BULDUM ÖRNEKLERİ VE ÖLÇÜLERİ. GİTTİM HEMEN KUMAŞ ALDIM EN SON RESİMDE ALDIĞIM KUMAŞ. BU KUMAŞTAN HEM EMZİRME YASTIĞI HEM EMZİRME ÖNLÜĞÜ HEMDE DIŞARIDA KULLANMAK İÇİN ALT AÇMA ÖRTÜSÜ YAPTIRACAĞIM. KUMAŞI, ASTARI, ELYAFI, FERMUARI 28 MİLYON TUTTU. KAÇA DİKERLER BİLMİYORUM AMA HAZIRINDAN DAHA UYGUNA GELECEĞİ KESİN. HEM DE İSTEDİĞİM GİBİ OLACAK İNŞ. KEŞKE BİRAZ DİKİŞTEN, ÖRGÜDEN ANLASAYDIM DİYORUM. NELER YAPMAZDIM Kİ:))) NASIL OLSA ANNESİNİN İŞİ GÜCÜ YOK:( OLSA BİLE YAPARDIM YAVRUMA....

BEZ ÇANTASI DUYDUNUZ MU HİÇ????
BEN DAHA YENİ DUYDUM İŞİN AÇIKÇASI. BİR HOŞUMA GİTTİ SORMAYIN:))) http://biyasimadahagirdim.blogspot.com/ ADRESİNDE RASTLADIM BU CİCİ ÇANTALARA... ANNE ÇANTASINI ORAYA BURAYA SIK GİTTİĞİMİZ İÇİN BÜYÜK BİR ŞEY DÜŞÜNÜYORUM. MARKASINA VE MODELİNE KARAR VERSEM DE İNDİRİME GİRMESİNİ BEKLİYORUM UNNODADA. KAÇ KEZ ÖNERİ YOLLADIM:) BU AY İÇİNDE İNŞ.İNDİRİME GİRECEĞİNİ YAZDILAR UMARIM KUZUM GELMEDEN ÇANTAMIZ GELİR. GELELİM BU CİCİ ÇANTALARAAAA.... BUNU DA ŞEHİR İÇİNDE BİR YERE GİDERKEN KULLANMAYI DÜŞÜNÜYORUM KÜÇÜK PRATİK BİR ÇANTA. SİPARİŞİNİ VERDİM ÇANTASININ TEMASI İSE ANNESİNİN KUZUSU OLACAK. YAVRUMU HEP BÖYLE SEVDİĞİM İÇİN KUZU TEMALI OLSUN İSTEDİM. SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUMMMM:))))) KUZUMUN İHTİYAÇLARINI TAMAMLADIKÇA MUTLU OLUYORUM. BU ARALAR TEK DÜŞÜNDÜĞÜM ŞEY YAVRUM....

25 Ekim 2011 Salı

28+5 yada 30 :)

Annesi: Senin sesini tanıyor artık biliyor musun?
Babası: Desene şimdiye kadar konuştuklarımız boşuna gitti... :))))))

Başlıktanda anlaşılacağı üzere oğlum iki hafta önden gidiyor. Bu anormal bir durum değilmiş sevgili doktorumuz öyle dedi. Aslında çok sevindim yavrum iki hafta önce kucağımda olacak:)
Yavrumu görmek her zamanki gibi çok güzeldi. Yine ağladım bize gözlerini açtı. O kadar büyümüş ki anlatamam zaman sanki hızla ilerliyor. Doktorumuz bir ay sonra gelirsin kontrole deyince üzüldüm:( Bu demek oluyor ki daha çookkk zaman var önümüzde yavrumuzu görmek için... Bende babası da yavrumuz büyüdükçe onu görmek için heyecanlanıyoruz. Hele babamızın şimdiden hayallerini bir duysanız:) Ona akülü araba, uzaktan kumandalı uçak, uzaktan kumandalı araba alacakmış:) Yavrum çok şanslı...

Doktorumuz şimdiden yüzünü bi babasına bi bana benzetti. Yüzünün yuvarlaklığı, alnının açıklığı ve gözleri bana benziyormuş, burnu ve ağzı ise babasına:) Eve geldik babasına 'Bak yavrumuzun ağzı ve burnu sana benziyormuş' dedim. Eşimin yanıtı beni çok güldürdü. 'Yok ya küçük daha nereden belli olacak doktor bizi avutmak için söylüyor.' :))))))))

Bir anne adayının mutlu olabileceği en güzel cümleyi söyledi doktorum bana 'BEBEĞİNİZ ÇOK SAĞLIKLI BELLİ Kİ SAĞLIKLI BESLENİYORSUNUZ.' Bende tabi ki çok mutlu oldum. Şuan da tek istediğim onun sağlıklı ve hayırlı bir evlat olması...

Canımı sıkan tek şey şekerimin yüksek çıkması annem şeker hastası ondan da olabiliyormuş. Ben şüphelenmiştim zaten hayırlısı inş. cumartesi daha ayrıntılı bakılacak. Hayırlısı olsun inş....

29 Eylül 2011 Perşembe

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım-PAULO COELHO


Paulo Coelho'nun ilk okuduğum ve elimden düşüremediğim kitabı Simyacı olmuştu. Herkes gibi bende bayıldım... Yazarın tarzı çok hoşuma gitti. Adeta kitabın manyağı haline bürünüyosunuz:) Şahsen ben öyle oldum.
Şimdi yazarın bu kitabından yani başlıktaki kitabından aldığım notları sizlerle paylaşacağım inş...

  • Ve azıcık da olsa duyarlılığa sahip bir kadın, aşık bir erkeğin duygularını gözlerinden okuyabilir.
  • Kimi zaman, üstesinden gelemediğimiz bir hüzne gömüldüğümüz izlenimine kaptırırız kendimizi. Yaşadığımız günün büyülü anının geçip gittiğinin, buna karşın hiçbir şey yapmadığımızın farkına varırız. Oysa yaşam, büyüsünü ve güzelliğini kendi içinde gizlemektedir. İçimizde yaşamayı sürdüren çocuğa kulak vermeliyiz. O çocuk, büyülü anın hangi an olduğunu bilir. Onun gözyaşlarını kolayca bastırabilir, ama sesini boğamayız.
  • Seven insan, önce kendinden geçmeyi, sonra kendini bulmayı özler.Yüreğine söz dinletebilen kişi, dünyayı fethedebilir.
  • Aşktan daha derin hiçbir şey yoktur. Çocuk masallarında, prensesler kurbağalara öpücük verir ve kurbağalar sevimli prenslere dönüşür. Gerçek yaşamdaysa, prensesler prensleri öper ve prensler kurbağaya dönüşür.

28 Eylül 2011 Çarşamba

24+6

Geçtiğimiz cumartesi benim en mutlu günümdü diyebilirim. Bir aylık hasretin sonunda bebeğimi gördüm. Maşallah çok büyümüş kreta;) O kadar merak ediyordum ki içimde neler yapıyor beni uyutmayacak kadar hareket eden oğlum acaba gerçekten kolbastı mı oynuyor diye.. Evet açıklıyorum kolbastı oynuyor laz uşağım;)))
Antalyadaki doktorumuzla tanışmış olduk. Berra Hanımın yerini veremese de beğendim. Tekrardan ayrıntılı kalbine, böbreklerine vs. baktı çok şükür bir sorunumuz yok. Erken doğum riskinin bulunmadığını söyledi. Renkli fotoğraf vermek istese de maşallah oğlum her zamanki gibi durmadı yerinde. Çok uğraştı eh fena olmasa da bir fotoğraf verdi. Benim oğlumun yuvarlak suratı küçücük burunu var:) Doktorumuz bi babamıza baktı bi bana baktı yüzünün yuvarlıklığı size benziyor dedi bana:) Eee bende mutlu oldum tabi:)
Yavrumu izlemek beni çok ama çok mutlu etti... Doktor bir ay sonra gelirsiniz deyince içimden haftaya gelsek olmaz mı demek geçmedi değil hani;)
Eve geldim fotoğrafına bakıp yavrumu sevdim ve gözyaşlarımı tutamadım.. O kadar masum duruyor ki.. Ama maalesef zor bir hayatın kucağına gelecek. Ama söz veriyorum yavruma onu elimden geldiği kadar bu dünyanın zorluklarından koruyacağım inş...
Şu aralar korktuğum tek şey iyi bir anne olamamak... Ve Rabbimin karşısında yavruma bakamadığımdan dolayı sorguya çekilmek. Aslında bize basit gibi görünen şey o kadar ulvi ve o kadar zor ki şimdiden bunu anlayabiliyorum. Ona iyi şartlar hazırlamak yetmiyor manen kendimizi dolduramazsak yavrumuza da faydalı olamayız. Sadece cebine parasını koyup okula göndermek, iyi üniversitelerde okutmak maalesef yetmiyor. Sevgimizi, manevi değerlerimizi katmadıktan sonra yaptığımız onca masraf çöpe gitti demektir. Rabbimin bize verdiği emanete ne derecede sahip çıktık oturup saatlerde düşünülecek bir mesele... Başarabilirsek eğer ne mutlu bizlere...
Bir programda şu söz çok hoşuma gitti: ANNELİK BEBEĞİN ANA RAHMİNE DÜŞTÜĞÜ ANDA BAŞLAR, BABALIK İSE SONRADAN ÖĞRENİLİR... Ne kadar doğru... Bunu ancak kalbi pıt pıt diye attığını gördüğünüz andan itibaren hissedebilirsiniz. Ve bu his bebeğinizle beraber büyüyor ve onu kucağınıza aldığınız anda en doruk noktasına ulaşıyor olsa gerek...

3 Eylül 2011 Cumartesi

Hamilelikle İlgili Batıl İnanışlar

Yanlış inanışların geri kalmış toplumlarda daha fazla yaygın... Hamile bayanlara, bu tarz gerçek dışı söylentilere inanmamaları ve sağlıklarını bozmamaları öneriliyor.

Batıl olanlar
Gebe kadın, hangi hayvana bakarsa, doğacak çocuğu o hayvana benzer.

Hamilelikte kadın kocasını çok seviyorsa çocuk anneye, aksi halde babaya benzer.

Yedi aylık doğan çocuk yaşar ama sekiz aylık doğan çocuğun
ölme ihtimali yüksektir.

Hamilelikte tırnak - saç kesersen çocuğun ömrü kısa olur.

Hamilelik dönemindeki kadının acı ve tatlı yerse oğlu, ekşi yerse kızı olur.

Kadının karnı sivriyse erkek, değilse kız çocuğu dünyaya gelir.

Bir önceki çocuğun göbek deliği yukarı bakarsa yeni doğacak çocuk erkek, aşağı bakarsa kız olur.

Bir kız çocuğu hamile kadınla çok ilgilenirse, doğacak çocuk erkektir.

Anne adayının yüzüğü ipe bağlanır, ip yatay sallanırsa erkek, dikey sallanırsa kız çocuğunun olacağına inanılır.

Ayrıca hamile kadından habersiz 2 ayrı minderin altına bıçak ve makas konulur. Anne adayı makasa oturursa kız, bıçağa oturursa erkek olur gibi tehlikeli inanışlar da yer alıyor.

Hamilelikteki gerçekler...
İlk 3 aylık dönemde, ölüm korkusu gibi çok ciddi bir korku yaşayan kadınların, çocukları eksik parmaklı doğar. Çünkü bu dönemde ölüm korkusu gibi çok ciddi bir korku yaşayan kadınlarda damarlar birden daralır. Tam o sırada bebeğin parmakları oluşuyorsa, bebeğin damarlarından biri de tıkanabileceğinden gelişmesi durabilir. Öte yandan ilk aylarında bulantısı çok olan kadının kızı olur. Bu inancın bilimsel olarak da geçerliliği vardır. İlk üç ayda bulantıya sebep olan hormonlar genelde kız çocuğunun salgıladığı hormonlardır.

21+2

annesi: oğlum, sen benim bitanemsin...
babası: aaaaa, hani ben senin bitanendim? ne çabuk pabucumu attın dama?

Babamızın bu sabah kıskançlık damarları kabardı. Bebeğim yanıma gelince ne yaparız bilemiyorum?! Oğlum galiba git gide daha da güçleniyor. Yavrumun tekmelerini hissetmek için elinizi karnıma koymanıza hiçççç gerek yok maşallah artık dışarıdan anlaşılıyor. Onu hissetmek çok güzel bir duygu fakat dışarıdan oynadığını görmek çok eğlenceli:) Geçen gece uyumaya gittim bizimki her zamanki gibi durmayınca karnıma bakayım dedim gülmekten çatladım neredeyse.. Babamız ne oluyor bu kadına iyi saatler olsunlar mı gözüktü diye koşa koşa geldi:))))
Bu aralar tansiyon problemim var maalesef, yatıp dinlenmeme rağmen geçmemiş belli ki... Dün yemeğimi erkenden yedim sabahta bir lokma atmadan ağzıma yola çıktık. Gittiğimiz yerde yarım saat oturduk ben fenalaşmaya başladım. Hamilelikten önce bir kaç kez olmuştu ama bu sefer herkes daha bir korktu. Bembeyaz olmuş suratım sonra ter boşaldı ayakta durmaz hale geldim. Çok şükür şimdi iyiyiz fakat hala baş ağrım geçmedi :(
AYAKLARIM DAVUL GİBİ OLUYOR AMA YAAAAAA:(((((( Bu hamilelik iyi, hoş fakat zahmetli iş vallahi:) Akşamları o ayakların haline bir bakan bir daha bakmak istemez. Kocaman oluyorlar, geçen babamız bile şaşırdı. Bol bol su içmek gerekiyormuş zaten Antalya'da mecburen o bol bol suyu içiyorsunuz. İlerleyen zamanlarda şişlik artarmış umarım çok fazla artmaz. Ayaklarım bakılmaz hale gelir:(
Kendimi şık hissetmek için elimden geleni yapıyorum diyebilirim. Bayanlara verilen annelik duygusu olmazsa gerçekten zor bir durum olurdu bizim için... Bir anda dolabın sana yabancı hale geliyor. Karnın büyüdükçe giyebileceğin kıyafetler azaldıkça kendini kötü hissediyorsun. Ancak aldıkça rahatlıyorsun. Zaten normalde de öyle değil mi? Canımız sıkılınca alış veriş yapalım hemende nasıl o can sıkıntısı geçer erkekler hala anlayamaz:)))
Bu arada hamilelere tavsiyem mümkün olduğu kadar öyle uzun yolculuğa falan çıkmayın benim gibi canınız çıkar. Ama çok güzel bir bayram geçirdik ona sözüm yok. Eve gelince kendimi bir boşlukta hissettim sorma gitsin:( Fındık teyze, tuğba teyze, duygu teyze beraber yok havuz sefası, gecelere kadar muhabbetler, serin serin maltepe sefası, Manyas'ın güzel dondurmasını eve kadar bitirip hiç dondurma yememiş havası vermeler..... Kısacası her şey çok güzeldi bizim için... Eski günlerdeki gibi çok eğlendik yaniii biz bir araya geliriz de eğlenmez miyiz hiç?!
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu da bitti... :(

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Hamilelikte Bacak Krampları


Hamileliğin olmazsa olmazlarından sayılan bacak krampları 24. haftadan itibaren çok sık karşılaşılan problemlerdendir. Genellikle geceleri oluşur ve hatta bazen uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilir. Bacak kramplarının kesin nedeni belli olmamakla beraber sebepler arasında kalsiyum, magnezyum azlığı ve fosfor fazlalığı gösterilir. Ayrıca büyüyen uterusun toplar damar sisteminde yarattığı baskı ve buna bağlı dolaşım problemleri de kramp oluşumunda önemli bir etkendir. Ek olarak gün içi yorgunluk, fazla ayakta kalma, aşırı kilo alımı ve varisler, bacak kramplarını artırıcı unsurlardır.

Hamilelikte iyonlar plasenta ve fetusta toplandığı için damar içi sıvı miktarı artar ve anne adayının kanındaki magnezyum seviyesi düşer. Gebelikte ihtiyaç duyulan yüksek magnezyum miktarının sadece besinle karşılanabilmesi içinse anne adayının aşırı yemesi gerekmektedir. Kaldı ki bu da sağlıklı bir hamilelik için önerilmez. Bu yüzden doktor denetiminde magnezyum veya kalsiyum desteği alınması olağandır.

Kramp Girdiğinde Ne Yapmalı?

  • Bacak kramplarınız rahatsızlık verdiğinde kalça kaslarınızı gerici egzersizler yapmaya gayret gösterin.
  • Eğer aniden kramp girerse, öncelikle sakin olmaya çalışın ve dizinizi gererek ayağınızı hafifçe yukarı kaldırın. Bu hareketleri birinden yardım almanız mümkünse sırt üstü yere uzanarak; yardım alamayacak durumdaysanız ellerinizi sert bir yere dayayıp destek alarak yapmanız daha etkili olacaktır.
  • Kendinizi zorlamadan ve panik olmadan, sakin bir şekilde bacak ve baldır kaslarınızı esnetip yaylandırarak gevşemeye çalışın.
  • Kramp giren bölgeye hafif bir masaj, baldır üzerine sıcak bir havlu koymak ve ayak parmaklarını yukarıya doğru germek de krampların hafifletilmesinde faydalıdır. Masaj ilk başta canınızı acıtsa da spazmlar çözüldükçe acı da kaybolacaktır.

Bacak Kramplarınız İçin Bunlara Dikkat!

  • Kalsiyum bakımından zengin gıdalarla beslenmeye dikkat edin.
  • Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapın.
  • Uzun süre boyunca ayakta kalmaktan, oturmaktan veya yürümekten kaçının.
  • Dinlenirken ayaklarınızı yüksekte tutun, varisiniz varsa varis çorabı giymeyi ihmal etmeyin.
  • Otururken mümkünse ayağınızın altına yükseklik koyun. Oturduğunuz sırada ayak bileklerinizi dairesel hareketlerle minik minik çevirin.
  • Yüksek topuklu ayakkabı giymeyin.
  • Gece yatmadan ılık bir duş alın, yatağa girmeden önde baldır ve bacak kaslarınızı gerin ve sol tarafınıza yatmaya gayret gösterin.
  • Aşırı kilo alımından kaçının.
  • Ayrıca, hamile eğitimi ve yoganın da kramp oluşumunu engelleyici faydaları olduğunu unutmayın.

Hamilelik dönemi, kadınların kas fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyen bir dönemdir. Bu dönemde oluşan kramplar hayati bir tehlike oluşturmaz ama rahatsızlık verir. Eğer kramplarınıza şiddetli ağrılar ekleniyor ve gittikçe arttığını hissediyorsanız mutlaka doktorunuzu bilgilendirmeli ve damar sisteminizle ilgili bir problem olup olmadığını kontrol ettirmelisiniz.

kaynak:www.milupa.com.tr

23 Ağustos 2011 Salı

GEBELİKTE 19. HAFTA

Gebelikte 19. Hafta

Hamileliğin 19. Haftasıyla beraber hamileliği yarıladınız. Bu durumda hala karnınız çok belirgin değilse kendinizi diğer hamile bayanlarla kıyaslayıp üzülmeyin eğer doktor kontrollerinde normal bir hamilelik geçiriyorsanız bu sizi üzmesin. Çünkü her bayanın hamileliği farklıdır.

Bebeğinizin odasını hazırlamaya başlayabilirsiniz. Bu hamileliğinizi daha da eğlenceli ve heyecanlı bir hal almasını sağlayacaktır. Eğer maddi yönden sıkıntıdaysanız bebek odasıyla ilgili gereçleri bebeği büyümüş başka bir arkadaşınızdan da alabilirsiniz. Çünkü bebek odası gereçleri fazla yıpranmadan bir iki yıl içinde kullanılamaz. Eğer ilk hamileliğinizse alacağınız eşyaları başka hamileliğinizde de kullanabileceğinizi bilmeniz gerek.

Hamileliğin 19. Haftasında Annedeki Değişiklikler

Bebeğiniz kıpırdandıkça içinizi bir sevinç kaplayacaktır ve sürekli bebeğinizin hareketlerini bekler bulacaksınız kendiniz. Bebeğiniz hareket etmedikçe endişelenip neden kıpırdamıyor diye kötü fikirlere kapılmayın. Büyük ihtimal büyümek için uyuyordur. Birkaç gün boyunca hiç kıpırdamazsa doktorunuza başvurmanızda yarar vardır.

Hararet basmalarınız geçmediği için soğuk havalarda bile kolayca terleyebilirsiniz. Sıklıkla duş alıp pamuklu giysiler giymenizde yarar var.

Tüm enerjinizi bebeğinize vermeniz etrafınızdakileri ihmal etmenize sebep olacaktır. Bundan kaçınmalısınız, çünkü dünya siz ve bebeğiniz için dönmüyor. Arkadaşlarınızı, ailenizi ve en önemlisi eşinizi ihmal etmemelisiniz.

Karnınız giderek büyüdüğü için nefes almakta zorlanacağınız anlar olabilir. Bebeğinize gerekli kanı pompalamak için dolaşım sisteminiz olduğundan daha hızlı çalışıyor.enerjinizin daha yüksek olması için bol meyve, tahıl, yeşil yapraklı bitkiler ve demir oranı yüksek besinler tüketmeniz daha rahat nefes almanızı sağlayacaktır.

Hamileliğin 19. Haftasında midenizdeki kaslara etki eden hormonlarınız yüzünden mide yanması ve ekşimesi yaşamanız normaldir. Yağlı, baharatlı, ağır, sindirimi zor yiyecekleri fazla tüketmemeniz mide problemlerinizi gidermenize yardımcı olacaktır. Doktorunuza danışmadan mide ilaçları içmemelisiniz. Uyurken iki yastık kullanıp yağsız ılık süt midenize iyi gelecektir.

Sinir problemleri olan depresyona yatkın biriyseniz hamilelik sizi daha da stresli yapar. Eğer depresyona gireceğinizi hissederseniz bunu eşiniz yada ailenizden biriyle paylaşıp bir uzmandan yardım almanız gerekir.

Göbekle kalça kemiği arasında olan rahminiz hamileliğinizin 19. haftasıyla göbek hizasına çıkmıştır. Artık ince belli bir bayan değilsiniz fakat doğum sonunda sporla ince belli halinize geri döneceksiniz.

Kadınların idrar yolları daha kısa olduğu için mikrop kapma ihtimali daha yüksektir. Hamile bir bayan olarak enfeksiyon kapmaya çok müsaitsiniz, bu yüzden hamileliğiniz boyunca idrar yolları enfeksiyonlarına yakalanmamak için dikkatli olmalısınız. Tuvalet temizliğine çok özen göstermelisiniz. Tuvaletten çıkmak için acele etmeyin idrar torbanızı tam boşaltın, temizliğinizi tam yapın ve önden arkaya doğru silin.

Hamileliğin 19. Haftasında Bebeğinizdeki Değişiklikler

Hamileliğinizin 19. Haftasında bebeğinizin böbrekleri çok iyi çalışır. Ultrasonda böbreklerini görebilirsiniz.

Bebeğinizin cildini beyaz yağsı bir tabaka ile kaplanır. Bebeğiniz erken doğmazsa doğuma kadar bu yağsı tabaka geçecektir. Bebeğinizin saçları çıkıp vücudu tüylenmeye başlar. Bebeğinizin saçlı doğup doğmaması bireysel bir özelliktir.

Hamileliğin 19. Haftasında bebeğinizin boyu 14 santimetrenin üzerine çıkar. Vaktinin büyük bir çoğunluğunu yatarak geçirir. Doğum esnasında harcayacağı enerjiyi depolaması için uykuya ihtiyacı vardır. Uyanık olduğu zamanlarda tekmeler atmaya devam eder. Bebeğinizin bu hareketlerini uzanarak daha iyi hissedebilirsiniz.

Bebeğinizin cildi hala çok ince ve narindir, yağ tabakası hala oluşmadığı için damarları görülür. Yağ tabakası oluşmadan kahverengimsi bir tabaka oluşacaktır. Bu tabaka doğum sonunda hayati organları birçok tehlikeden korur.

Hamileliğin 19. Haftasında Tavsiyeler

Hamileliğin 19. Haftasında bebeğiniz birçok fonksiyona sahiptir ve onunla iletişime geçmediyseniz şimdi tam zamanı. Bebeğiniz artık sizi duyuyor, siz ve eşiniz artık onunla konuşup iletişime geçmelisiniz.

Bebeğinize kitap okuyup şarkı söyleyerek hem kendinize hem de bebeğinize huzur dolu anlar yaşatmalısınız. Siz ve bebeğiniz bunu hak ediyorsunuz.

Hamileliğinizin 18-20. Haftalarında bir ultrason incelemesi yapmanız gerekir. Bu incelemeler bebeğin gelişimi hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlar. Bebeğinizin boyunu, kilosunu, hayati organlarının gelişimini bu hafta gideceğiniz doktor kontrolünde öğrenebilirsiniz. Hala bilmiyorsanız bebeğinizin cinsiyetini de bu hafta öğrenebilirsiniz.

Egzersiz yapıp aşırı kilo alımını engelleyebilirsiniz. Sağlıklı ve dengeli beslenin. Canınızın istediği her şeyden az miktarda yemeniz aşırı kilo almanızı engeller.

Bol su içmeye devam etmelisiniz.

Demir oranı yüksek yeşil yapraklı bitkiler, lifli gıdalar, tahıllar, taze meyve, süt ve süt ürünleri tüketmenizde yarar var.

www.haftahaftagebelik.com


19 Ağustos 2011 Cuma

Anne Olmak Fedakarlık İster

Anneliğin en önemli ve ilk vazifesi fedakar olması... Fedakar olmayan bir anne düşünülmez. Belki olur ama şu sürekli gazeteler de okuduğumuz 3-5 günlük bebeğini çöp kutusuna bırakanlar fedakar olmayan, kendini düşünen, bencil anneler olur. Çok acı... O minicik yavrunun dünyaya gelme hususunda hiçbir suçu yokken bir hiç gibi sokaklara bırakılmasını insanın ne aklı ne de vicdanı kabul eder... Onlar oturup 'Acaba ben kalp taşıyor muyum?' diye düşünmeliler. Gerçi düşünme kapasitesi olsaydı onlarda günahsız, cennet kokulu yavruya böyle muamele etmezlerdi... Allah herkese vicdan vermiş, bunu kullanabilirlerse ne ala...
Anne olmak fedakarlık ister... Bebeğim doğmadan önce onun için ilk fedakarlığı yaptığıma inanıyorum. Vicdanımın sesini dinledim bana 'Aferin!' dedi. Önemli kararlar almadan önce bir gece beklemek gerekiyormuş fakat ben Ö.R. için bir gece bile beklemedim.. O benim yıllardır beklediğim, bağrıma taş basıp sabrettiğim minicik fasülyem. Onun için bu fedakarlığı yapmayacaksam kimin için yapacağım?!
Öğretmenliği bıraktım... Bana bırakılmış bir karar olmasına rağmen ben devam etmemeyi, hiç alışkın olmadığım bir hayatın içine sürüklenmeyi kabul ettim. Bu karar, onun için verilmiş ilk karardı benim için. Kolay mı oldu? Tabi ki, HAYIR... Öyle dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadı. Çünkü öğretmenlik annelik kadar kutsal benim için... Çocukların cıvıltısı, kavgaları, sevinçleri, gözlerinin içine hayran hayran bakmaları yaşanabilecek en güzel duygu... Bu duyguyu geç kazanmama rağmen erken vazgeçtim. 'Pişman mısın?' deseniz. Cevabım, oğlum için daha zoruna bile katlanmaya hazırım olacak. Çünkü anne olmak doğurup sadece emzirmek, uyutmak, kıyafetlerini değiştirmek, biraz büyüyünce sokağa atmak değil! Annelik kendi yaşamını bir kenara bırakıp Rabbimin sana emanet olarak verdiği cana sahip çıkmak, ona dört elle sarılıp her anında yanında bulunmaktır. Annelik bebekken bakıp büyüdüğünde ne yaparsa yapsın artık kocaman oldu demek değil! Annelik bebekken üstüne titreyip canından çok değer vermek, onun hangi yaşta olursa olsun yanında olduğunu hissettirmektir. Annelik, topluma insan gibi insan yetiştirmektir...
Rabbimin tattırdığı bu leziz nimetin şükrünü eda etmek zor olsa gerek. Hiçbir karşılık beklemeden verdiği bu duygunun tarifi de zordur anlaması da... Hani hep derler ya başına gelmeyen anlamaz diye öyle bir duygu işte. Başına gelmeyen anlamaz bu duyguyu.. Tabi bir de başına gelip anlamayan vicdandan yoksunlarda var. Ne olursa olsun Rabbimin verdiklerinin kadrini kıymetini bilmek, erdemliktir. Bunun farkında olup bir de şükrünü eda edenlerin mükafatı nice olur bilinmez...
Rabbim merhametinin yüzde biri bulunan annelerin fedakarlığı yavrusunu kucağına alma heyecanını yaşadığı hamilelik döneminde başlar. Alışkın olmadığın fiziksel ve duygusal değişiklikler dışarıdan bakıldığı kadar zevkli olmuyor... Bebeğini heyecanla bekleyen anne, daha ilk dönemlerinde bile fedakarlık isteyen bu yola girmiş olduğunun farkındadır. Sabahları miğde bulantıları, iştahsızlık, sürekli yorgunluk hali, uyuma isteğinin artması bebeğinin cennet kokusunu içine çekme isteğinin olmaması, Rabbimin merhametinin yüzde birinin bulunmaması halinde katlanılabilinecek bir durum kesinlikle değil... Daha yolun başında hayatınızdan, kişiliğinizden bir sürü ödün veriyorsunuz. Fakat işin garip tarafı bunu zorla değil isteyerek ve severek yapıyorsunuz. Bize olağan gibi görünen anneliği anlamak hiçte kolay değil...
Annelik, dünyadaki en zor mesleklerden birisi... Çünkü bu mesleği ne olursa olsun sevmen, fedakarlıkta bulunman, ödün vermen, anlaman ve başarman gerekiyor. Başka bir şansın da yok... Tabi en önemlisi bunları Rabbimin izni ve inayetiyle yapabiliyor olman...