Lilypie First Birthday tickers

Lilypie First Birthday tickers

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Hamilelikte Bacak Krampları


Hamileliğin olmazsa olmazlarından sayılan bacak krampları 24. haftadan itibaren çok sık karşılaşılan problemlerdendir. Genellikle geceleri oluşur ve hatta bazen uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilir. Bacak kramplarının kesin nedeni belli olmamakla beraber sebepler arasında kalsiyum, magnezyum azlığı ve fosfor fazlalığı gösterilir. Ayrıca büyüyen uterusun toplar damar sisteminde yarattığı baskı ve buna bağlı dolaşım problemleri de kramp oluşumunda önemli bir etkendir. Ek olarak gün içi yorgunluk, fazla ayakta kalma, aşırı kilo alımı ve varisler, bacak kramplarını artırıcı unsurlardır.

Hamilelikte iyonlar plasenta ve fetusta toplandığı için damar içi sıvı miktarı artar ve anne adayının kanındaki magnezyum seviyesi düşer. Gebelikte ihtiyaç duyulan yüksek magnezyum miktarının sadece besinle karşılanabilmesi içinse anne adayının aşırı yemesi gerekmektedir. Kaldı ki bu da sağlıklı bir hamilelik için önerilmez. Bu yüzden doktor denetiminde magnezyum veya kalsiyum desteği alınması olağandır.

Kramp Girdiğinde Ne Yapmalı?

  • Bacak kramplarınız rahatsızlık verdiğinde kalça kaslarınızı gerici egzersizler yapmaya gayret gösterin.
  • Eğer aniden kramp girerse, öncelikle sakin olmaya çalışın ve dizinizi gererek ayağınızı hafifçe yukarı kaldırın. Bu hareketleri birinden yardım almanız mümkünse sırt üstü yere uzanarak; yardım alamayacak durumdaysanız ellerinizi sert bir yere dayayıp destek alarak yapmanız daha etkili olacaktır.
  • Kendinizi zorlamadan ve panik olmadan, sakin bir şekilde bacak ve baldır kaslarınızı esnetip yaylandırarak gevşemeye çalışın.
  • Kramp giren bölgeye hafif bir masaj, baldır üzerine sıcak bir havlu koymak ve ayak parmaklarını yukarıya doğru germek de krampların hafifletilmesinde faydalıdır. Masaj ilk başta canınızı acıtsa da spazmlar çözüldükçe acı da kaybolacaktır.

Bacak Kramplarınız İçin Bunlara Dikkat!

  • Kalsiyum bakımından zengin gıdalarla beslenmeye dikkat edin.
  • Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapın.
  • Uzun süre boyunca ayakta kalmaktan, oturmaktan veya yürümekten kaçının.
  • Dinlenirken ayaklarınızı yüksekte tutun, varisiniz varsa varis çorabı giymeyi ihmal etmeyin.
  • Otururken mümkünse ayağınızın altına yükseklik koyun. Oturduğunuz sırada ayak bileklerinizi dairesel hareketlerle minik minik çevirin.
  • Yüksek topuklu ayakkabı giymeyin.
  • Gece yatmadan ılık bir duş alın, yatağa girmeden önde baldır ve bacak kaslarınızı gerin ve sol tarafınıza yatmaya gayret gösterin.
  • Aşırı kilo alımından kaçının.
  • Ayrıca, hamile eğitimi ve yoganın da kramp oluşumunu engelleyici faydaları olduğunu unutmayın.

Hamilelik dönemi, kadınların kas fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyen bir dönemdir. Bu dönemde oluşan kramplar hayati bir tehlike oluşturmaz ama rahatsızlık verir. Eğer kramplarınıza şiddetli ağrılar ekleniyor ve gittikçe arttığını hissediyorsanız mutlaka doktorunuzu bilgilendirmeli ve damar sisteminizle ilgili bir problem olup olmadığını kontrol ettirmelisiniz.

kaynak:www.milupa.com.tr

23 Ağustos 2011 Salı

GEBELİKTE 19. HAFTA

Gebelikte 19. Hafta

Hamileliğin 19. Haftasıyla beraber hamileliği yarıladınız. Bu durumda hala karnınız çok belirgin değilse kendinizi diğer hamile bayanlarla kıyaslayıp üzülmeyin eğer doktor kontrollerinde normal bir hamilelik geçiriyorsanız bu sizi üzmesin. Çünkü her bayanın hamileliği farklıdır.

Bebeğinizin odasını hazırlamaya başlayabilirsiniz. Bu hamileliğinizi daha da eğlenceli ve heyecanlı bir hal almasını sağlayacaktır. Eğer maddi yönden sıkıntıdaysanız bebek odasıyla ilgili gereçleri bebeği büyümüş başka bir arkadaşınızdan da alabilirsiniz. Çünkü bebek odası gereçleri fazla yıpranmadan bir iki yıl içinde kullanılamaz. Eğer ilk hamileliğinizse alacağınız eşyaları başka hamileliğinizde de kullanabileceğinizi bilmeniz gerek.

Hamileliğin 19. Haftasında Annedeki Değişiklikler

Bebeğiniz kıpırdandıkça içinizi bir sevinç kaplayacaktır ve sürekli bebeğinizin hareketlerini bekler bulacaksınız kendiniz. Bebeğiniz hareket etmedikçe endişelenip neden kıpırdamıyor diye kötü fikirlere kapılmayın. Büyük ihtimal büyümek için uyuyordur. Birkaç gün boyunca hiç kıpırdamazsa doktorunuza başvurmanızda yarar vardır.

Hararet basmalarınız geçmediği için soğuk havalarda bile kolayca terleyebilirsiniz. Sıklıkla duş alıp pamuklu giysiler giymenizde yarar var.

Tüm enerjinizi bebeğinize vermeniz etrafınızdakileri ihmal etmenize sebep olacaktır. Bundan kaçınmalısınız, çünkü dünya siz ve bebeğiniz için dönmüyor. Arkadaşlarınızı, ailenizi ve en önemlisi eşinizi ihmal etmemelisiniz.

Karnınız giderek büyüdüğü için nefes almakta zorlanacağınız anlar olabilir. Bebeğinize gerekli kanı pompalamak için dolaşım sisteminiz olduğundan daha hızlı çalışıyor.enerjinizin daha yüksek olması için bol meyve, tahıl, yeşil yapraklı bitkiler ve demir oranı yüksek besinler tüketmeniz daha rahat nefes almanızı sağlayacaktır.

Hamileliğin 19. Haftasında midenizdeki kaslara etki eden hormonlarınız yüzünden mide yanması ve ekşimesi yaşamanız normaldir. Yağlı, baharatlı, ağır, sindirimi zor yiyecekleri fazla tüketmemeniz mide problemlerinizi gidermenize yardımcı olacaktır. Doktorunuza danışmadan mide ilaçları içmemelisiniz. Uyurken iki yastık kullanıp yağsız ılık süt midenize iyi gelecektir.

Sinir problemleri olan depresyona yatkın biriyseniz hamilelik sizi daha da stresli yapar. Eğer depresyona gireceğinizi hissederseniz bunu eşiniz yada ailenizden biriyle paylaşıp bir uzmandan yardım almanız gerekir.

Göbekle kalça kemiği arasında olan rahminiz hamileliğinizin 19. haftasıyla göbek hizasına çıkmıştır. Artık ince belli bir bayan değilsiniz fakat doğum sonunda sporla ince belli halinize geri döneceksiniz.

Kadınların idrar yolları daha kısa olduğu için mikrop kapma ihtimali daha yüksektir. Hamile bir bayan olarak enfeksiyon kapmaya çok müsaitsiniz, bu yüzden hamileliğiniz boyunca idrar yolları enfeksiyonlarına yakalanmamak için dikkatli olmalısınız. Tuvalet temizliğine çok özen göstermelisiniz. Tuvaletten çıkmak için acele etmeyin idrar torbanızı tam boşaltın, temizliğinizi tam yapın ve önden arkaya doğru silin.

Hamileliğin 19. Haftasında Bebeğinizdeki Değişiklikler

Hamileliğinizin 19. Haftasında bebeğinizin böbrekleri çok iyi çalışır. Ultrasonda böbreklerini görebilirsiniz.

Bebeğinizin cildini beyaz yağsı bir tabaka ile kaplanır. Bebeğiniz erken doğmazsa doğuma kadar bu yağsı tabaka geçecektir. Bebeğinizin saçları çıkıp vücudu tüylenmeye başlar. Bebeğinizin saçlı doğup doğmaması bireysel bir özelliktir.

Hamileliğin 19. Haftasında bebeğinizin boyu 14 santimetrenin üzerine çıkar. Vaktinin büyük bir çoğunluğunu yatarak geçirir. Doğum esnasında harcayacağı enerjiyi depolaması için uykuya ihtiyacı vardır. Uyanık olduğu zamanlarda tekmeler atmaya devam eder. Bebeğinizin bu hareketlerini uzanarak daha iyi hissedebilirsiniz.

Bebeğinizin cildi hala çok ince ve narindir, yağ tabakası hala oluşmadığı için damarları görülür. Yağ tabakası oluşmadan kahverengimsi bir tabaka oluşacaktır. Bu tabaka doğum sonunda hayati organları birçok tehlikeden korur.

Hamileliğin 19. Haftasında Tavsiyeler

Hamileliğin 19. Haftasında bebeğiniz birçok fonksiyona sahiptir ve onunla iletişime geçmediyseniz şimdi tam zamanı. Bebeğiniz artık sizi duyuyor, siz ve eşiniz artık onunla konuşup iletişime geçmelisiniz.

Bebeğinize kitap okuyup şarkı söyleyerek hem kendinize hem de bebeğinize huzur dolu anlar yaşatmalısınız. Siz ve bebeğiniz bunu hak ediyorsunuz.

Hamileliğinizin 18-20. Haftalarında bir ultrason incelemesi yapmanız gerekir. Bu incelemeler bebeğin gelişimi hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlar. Bebeğinizin boyunu, kilosunu, hayati organlarının gelişimini bu hafta gideceğiniz doktor kontrolünde öğrenebilirsiniz. Hala bilmiyorsanız bebeğinizin cinsiyetini de bu hafta öğrenebilirsiniz.

Egzersiz yapıp aşırı kilo alımını engelleyebilirsiniz. Sağlıklı ve dengeli beslenin. Canınızın istediği her şeyden az miktarda yemeniz aşırı kilo almanızı engeller.

Bol su içmeye devam etmelisiniz.

Demir oranı yüksek yeşil yapraklı bitkiler, lifli gıdalar, tahıllar, taze meyve, süt ve süt ürünleri tüketmenizde yarar var.

www.haftahaftagebelik.com


19 Ağustos 2011 Cuma

Anne Olmak Fedakarlık İster

Anneliğin en önemli ve ilk vazifesi fedakar olması... Fedakar olmayan bir anne düşünülmez. Belki olur ama şu sürekli gazeteler de okuduğumuz 3-5 günlük bebeğini çöp kutusuna bırakanlar fedakar olmayan, kendini düşünen, bencil anneler olur. Çok acı... O minicik yavrunun dünyaya gelme hususunda hiçbir suçu yokken bir hiç gibi sokaklara bırakılmasını insanın ne aklı ne de vicdanı kabul eder... Onlar oturup 'Acaba ben kalp taşıyor muyum?' diye düşünmeliler. Gerçi düşünme kapasitesi olsaydı onlarda günahsız, cennet kokulu yavruya böyle muamele etmezlerdi... Allah herkese vicdan vermiş, bunu kullanabilirlerse ne ala...
Anne olmak fedakarlık ister... Bebeğim doğmadan önce onun için ilk fedakarlığı yaptığıma inanıyorum. Vicdanımın sesini dinledim bana 'Aferin!' dedi. Önemli kararlar almadan önce bir gece beklemek gerekiyormuş fakat ben Ö.R. için bir gece bile beklemedim.. O benim yıllardır beklediğim, bağrıma taş basıp sabrettiğim minicik fasülyem. Onun için bu fedakarlığı yapmayacaksam kimin için yapacağım?!
Öğretmenliği bıraktım... Bana bırakılmış bir karar olmasına rağmen ben devam etmemeyi, hiç alışkın olmadığım bir hayatın içine sürüklenmeyi kabul ettim. Bu karar, onun için verilmiş ilk karardı benim için. Kolay mı oldu? Tabi ki, HAYIR... Öyle dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadı. Çünkü öğretmenlik annelik kadar kutsal benim için... Çocukların cıvıltısı, kavgaları, sevinçleri, gözlerinin içine hayran hayran bakmaları yaşanabilecek en güzel duygu... Bu duyguyu geç kazanmama rağmen erken vazgeçtim. 'Pişman mısın?' deseniz. Cevabım, oğlum için daha zoruna bile katlanmaya hazırım olacak. Çünkü anne olmak doğurup sadece emzirmek, uyutmak, kıyafetlerini değiştirmek, biraz büyüyünce sokağa atmak değil! Annelik kendi yaşamını bir kenara bırakıp Rabbimin sana emanet olarak verdiği cana sahip çıkmak, ona dört elle sarılıp her anında yanında bulunmaktır. Annelik bebekken bakıp büyüdüğünde ne yaparsa yapsın artık kocaman oldu demek değil! Annelik bebekken üstüne titreyip canından çok değer vermek, onun hangi yaşta olursa olsun yanında olduğunu hissettirmektir. Annelik, topluma insan gibi insan yetiştirmektir...
Rabbimin tattırdığı bu leziz nimetin şükrünü eda etmek zor olsa gerek. Hiçbir karşılık beklemeden verdiği bu duygunun tarifi de zordur anlaması da... Hani hep derler ya başına gelmeyen anlamaz diye öyle bir duygu işte. Başına gelmeyen anlamaz bu duyguyu.. Tabi bir de başına gelip anlamayan vicdandan yoksunlarda var. Ne olursa olsun Rabbimin verdiklerinin kadrini kıymetini bilmek, erdemliktir. Bunun farkında olup bir de şükrünü eda edenlerin mükafatı nice olur bilinmez...
Rabbim merhametinin yüzde biri bulunan annelerin fedakarlığı yavrusunu kucağına alma heyecanını yaşadığı hamilelik döneminde başlar. Alışkın olmadığın fiziksel ve duygusal değişiklikler dışarıdan bakıldığı kadar zevkli olmuyor... Bebeğini heyecanla bekleyen anne, daha ilk dönemlerinde bile fedakarlık isteyen bu yola girmiş olduğunun farkındadır. Sabahları miğde bulantıları, iştahsızlık, sürekli yorgunluk hali, uyuma isteğinin artması bebeğinin cennet kokusunu içine çekme isteğinin olmaması, Rabbimin merhametinin yüzde birinin bulunmaması halinde katlanılabilinecek bir durum kesinlikle değil... Daha yolun başında hayatınızdan, kişiliğinizden bir sürü ödün veriyorsunuz. Fakat işin garip tarafı bunu zorla değil isteyerek ve severek yapıyorsunuz. Bize olağan gibi görünen anneliği anlamak hiçte kolay değil...
Annelik, dünyadaki en zor mesleklerden birisi... Çünkü bu mesleği ne olursa olsun sevmen, fedakarlıkta bulunman, ödün vermen, anlaman ve başarman gerekiyor. Başka bir şansın da yok... Tabi en önemlisi bunları Rabbimin izni ve inayetiyle yapabiliyor olman...