Lilypie First Birthday tickers

Lilypie First Birthday tickers

19 Ağustos 2011 Cuma

Anne Olmak Fedakarlık İster

Anneliğin en önemli ve ilk vazifesi fedakar olması... Fedakar olmayan bir anne düşünülmez. Belki olur ama şu sürekli gazeteler de okuduğumuz 3-5 günlük bebeğini çöp kutusuna bırakanlar fedakar olmayan, kendini düşünen, bencil anneler olur. Çok acı... O minicik yavrunun dünyaya gelme hususunda hiçbir suçu yokken bir hiç gibi sokaklara bırakılmasını insanın ne aklı ne de vicdanı kabul eder... Onlar oturup 'Acaba ben kalp taşıyor muyum?' diye düşünmeliler. Gerçi düşünme kapasitesi olsaydı onlarda günahsız, cennet kokulu yavruya böyle muamele etmezlerdi... Allah herkese vicdan vermiş, bunu kullanabilirlerse ne ala...
Anne olmak fedakarlık ister... Bebeğim doğmadan önce onun için ilk fedakarlığı yaptığıma inanıyorum. Vicdanımın sesini dinledim bana 'Aferin!' dedi. Önemli kararlar almadan önce bir gece beklemek gerekiyormuş fakat ben Ö.R. için bir gece bile beklemedim.. O benim yıllardır beklediğim, bağrıma taş basıp sabrettiğim minicik fasülyem. Onun için bu fedakarlığı yapmayacaksam kimin için yapacağım?!
Öğretmenliği bıraktım... Bana bırakılmış bir karar olmasına rağmen ben devam etmemeyi, hiç alışkın olmadığım bir hayatın içine sürüklenmeyi kabul ettim. Bu karar, onun için verilmiş ilk karardı benim için. Kolay mı oldu? Tabi ki, HAYIR... Öyle dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadı. Çünkü öğretmenlik annelik kadar kutsal benim için... Çocukların cıvıltısı, kavgaları, sevinçleri, gözlerinin içine hayran hayran bakmaları yaşanabilecek en güzel duygu... Bu duyguyu geç kazanmama rağmen erken vazgeçtim. 'Pişman mısın?' deseniz. Cevabım, oğlum için daha zoruna bile katlanmaya hazırım olacak. Çünkü anne olmak doğurup sadece emzirmek, uyutmak, kıyafetlerini değiştirmek, biraz büyüyünce sokağa atmak değil! Annelik kendi yaşamını bir kenara bırakıp Rabbimin sana emanet olarak verdiği cana sahip çıkmak, ona dört elle sarılıp her anında yanında bulunmaktır. Annelik bebekken bakıp büyüdüğünde ne yaparsa yapsın artık kocaman oldu demek değil! Annelik bebekken üstüne titreyip canından çok değer vermek, onun hangi yaşta olursa olsun yanında olduğunu hissettirmektir. Annelik, topluma insan gibi insan yetiştirmektir...
Rabbimin tattırdığı bu leziz nimetin şükrünü eda etmek zor olsa gerek. Hiçbir karşılık beklemeden verdiği bu duygunun tarifi de zordur anlaması da... Hani hep derler ya başına gelmeyen anlamaz diye öyle bir duygu işte. Başına gelmeyen anlamaz bu duyguyu.. Tabi bir de başına gelip anlamayan vicdandan yoksunlarda var. Ne olursa olsun Rabbimin verdiklerinin kadrini kıymetini bilmek, erdemliktir. Bunun farkında olup bir de şükrünü eda edenlerin mükafatı nice olur bilinmez...
Rabbim merhametinin yüzde biri bulunan annelerin fedakarlığı yavrusunu kucağına alma heyecanını yaşadığı hamilelik döneminde başlar. Alışkın olmadığın fiziksel ve duygusal değişiklikler dışarıdan bakıldığı kadar zevkli olmuyor... Bebeğini heyecanla bekleyen anne, daha ilk dönemlerinde bile fedakarlık isteyen bu yola girmiş olduğunun farkındadır. Sabahları miğde bulantıları, iştahsızlık, sürekli yorgunluk hali, uyuma isteğinin artması bebeğinin cennet kokusunu içine çekme isteğinin olmaması, Rabbimin merhametinin yüzde birinin bulunmaması halinde katlanılabilinecek bir durum kesinlikle değil... Daha yolun başında hayatınızdan, kişiliğinizden bir sürü ödün veriyorsunuz. Fakat işin garip tarafı bunu zorla değil isteyerek ve severek yapıyorsunuz. Bize olağan gibi görünen anneliği anlamak hiçte kolay değil...
Annelik, dünyadaki en zor mesleklerden birisi... Çünkü bu mesleği ne olursa olsun sevmen, fedakarlıkta bulunman, ödün vermen, anlaman ve başarman gerekiyor. Başka bir şansın da yok... Tabi en önemlisi bunları Rabbimin izni ve inayetiyle yapabiliyor olman...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder