Lilypie First Birthday tickers

Lilypie First Birthday tickers

29 Eylül 2011 Perşembe

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım-PAULO COELHO


Paulo Coelho'nun ilk okuduğum ve elimden düşüremediğim kitabı Simyacı olmuştu. Herkes gibi bende bayıldım... Yazarın tarzı çok hoşuma gitti. Adeta kitabın manyağı haline bürünüyosunuz:) Şahsen ben öyle oldum.
Şimdi yazarın bu kitabından yani başlıktaki kitabından aldığım notları sizlerle paylaşacağım inş...

  • Ve azıcık da olsa duyarlılığa sahip bir kadın, aşık bir erkeğin duygularını gözlerinden okuyabilir.
  • Kimi zaman, üstesinden gelemediğimiz bir hüzne gömüldüğümüz izlenimine kaptırırız kendimizi. Yaşadığımız günün büyülü anının geçip gittiğinin, buna karşın hiçbir şey yapmadığımızın farkına varırız. Oysa yaşam, büyüsünü ve güzelliğini kendi içinde gizlemektedir. İçimizde yaşamayı sürdüren çocuğa kulak vermeliyiz. O çocuk, büyülü anın hangi an olduğunu bilir. Onun gözyaşlarını kolayca bastırabilir, ama sesini boğamayız.
  • Seven insan, önce kendinden geçmeyi, sonra kendini bulmayı özler.Yüreğine söz dinletebilen kişi, dünyayı fethedebilir.
  • Aşktan daha derin hiçbir şey yoktur. Çocuk masallarında, prensesler kurbağalara öpücük verir ve kurbağalar sevimli prenslere dönüşür. Gerçek yaşamdaysa, prensesler prensleri öper ve prensler kurbağaya dönüşür.

28 Eylül 2011 Çarşamba

24+6

Geçtiğimiz cumartesi benim en mutlu günümdü diyebilirim. Bir aylık hasretin sonunda bebeğimi gördüm. Maşallah çok büyümüş kreta;) O kadar merak ediyordum ki içimde neler yapıyor beni uyutmayacak kadar hareket eden oğlum acaba gerçekten kolbastı mı oynuyor diye.. Evet açıklıyorum kolbastı oynuyor laz uşağım;)))
Antalyadaki doktorumuzla tanışmış olduk. Berra Hanımın yerini veremese de beğendim. Tekrardan ayrıntılı kalbine, böbreklerine vs. baktı çok şükür bir sorunumuz yok. Erken doğum riskinin bulunmadığını söyledi. Renkli fotoğraf vermek istese de maşallah oğlum her zamanki gibi durmadı yerinde. Çok uğraştı eh fena olmasa da bir fotoğraf verdi. Benim oğlumun yuvarlak suratı küçücük burunu var:) Doktorumuz bi babamıza baktı bi bana baktı yüzünün yuvarlıklığı size benziyor dedi bana:) Eee bende mutlu oldum tabi:)
Yavrumu izlemek beni çok ama çok mutlu etti... Doktor bir ay sonra gelirsiniz deyince içimden haftaya gelsek olmaz mı demek geçmedi değil hani;)
Eve geldim fotoğrafına bakıp yavrumu sevdim ve gözyaşlarımı tutamadım.. O kadar masum duruyor ki.. Ama maalesef zor bir hayatın kucağına gelecek. Ama söz veriyorum yavruma onu elimden geldiği kadar bu dünyanın zorluklarından koruyacağım inş...
Şu aralar korktuğum tek şey iyi bir anne olamamak... Ve Rabbimin karşısında yavruma bakamadığımdan dolayı sorguya çekilmek. Aslında bize basit gibi görünen şey o kadar ulvi ve o kadar zor ki şimdiden bunu anlayabiliyorum. Ona iyi şartlar hazırlamak yetmiyor manen kendimizi dolduramazsak yavrumuza da faydalı olamayız. Sadece cebine parasını koyup okula göndermek, iyi üniversitelerde okutmak maalesef yetmiyor. Sevgimizi, manevi değerlerimizi katmadıktan sonra yaptığımız onca masraf çöpe gitti demektir. Rabbimin bize verdiği emanete ne derecede sahip çıktık oturup saatlerde düşünülecek bir mesele... Başarabilirsek eğer ne mutlu bizlere...
Bir programda şu söz çok hoşuma gitti: ANNELİK BEBEĞİN ANA RAHMİNE DÜŞTÜĞÜ ANDA BAŞLAR, BABALIK İSE SONRADAN ÖĞRENİLİR... Ne kadar doğru... Bunu ancak kalbi pıt pıt diye attığını gördüğünüz andan itibaren hissedebilirsiniz. Ve bu his bebeğinizle beraber büyüyor ve onu kucağınıza aldığınız anda en doruk noktasına ulaşıyor olsa gerek...

3 Eylül 2011 Cumartesi

Hamilelikle İlgili Batıl İnanışlar

Yanlış inanışların geri kalmış toplumlarda daha fazla yaygın... Hamile bayanlara, bu tarz gerçek dışı söylentilere inanmamaları ve sağlıklarını bozmamaları öneriliyor.

Batıl olanlar
Gebe kadın, hangi hayvana bakarsa, doğacak çocuğu o hayvana benzer.

Hamilelikte kadın kocasını çok seviyorsa çocuk anneye, aksi halde babaya benzer.

Yedi aylık doğan çocuk yaşar ama sekiz aylık doğan çocuğun
ölme ihtimali yüksektir.

Hamilelikte tırnak - saç kesersen çocuğun ömrü kısa olur.

Hamilelik dönemindeki kadının acı ve tatlı yerse oğlu, ekşi yerse kızı olur.

Kadının karnı sivriyse erkek, değilse kız çocuğu dünyaya gelir.

Bir önceki çocuğun göbek deliği yukarı bakarsa yeni doğacak çocuk erkek, aşağı bakarsa kız olur.

Bir kız çocuğu hamile kadınla çok ilgilenirse, doğacak çocuk erkektir.

Anne adayının yüzüğü ipe bağlanır, ip yatay sallanırsa erkek, dikey sallanırsa kız çocuğunun olacağına inanılır.

Ayrıca hamile kadından habersiz 2 ayrı minderin altına bıçak ve makas konulur. Anne adayı makasa oturursa kız, bıçağa oturursa erkek olur gibi tehlikeli inanışlar da yer alıyor.

Hamilelikteki gerçekler...
İlk 3 aylık dönemde, ölüm korkusu gibi çok ciddi bir korku yaşayan kadınların, çocukları eksik parmaklı doğar. Çünkü bu dönemde ölüm korkusu gibi çok ciddi bir korku yaşayan kadınlarda damarlar birden daralır. Tam o sırada bebeğin parmakları oluşuyorsa, bebeğin damarlarından biri de tıkanabileceğinden gelişmesi durabilir. Öte yandan ilk aylarında bulantısı çok olan kadının kızı olur. Bu inancın bilimsel olarak da geçerliliği vardır. İlk üç ayda bulantıya sebep olan hormonlar genelde kız çocuğunun salgıladığı hormonlardır.

21+2

annesi: oğlum, sen benim bitanemsin...
babası: aaaaa, hani ben senin bitanendim? ne çabuk pabucumu attın dama?

Babamızın bu sabah kıskançlık damarları kabardı. Bebeğim yanıma gelince ne yaparız bilemiyorum?! Oğlum galiba git gide daha da güçleniyor. Yavrumun tekmelerini hissetmek için elinizi karnıma koymanıza hiçççç gerek yok maşallah artık dışarıdan anlaşılıyor. Onu hissetmek çok güzel bir duygu fakat dışarıdan oynadığını görmek çok eğlenceli:) Geçen gece uyumaya gittim bizimki her zamanki gibi durmayınca karnıma bakayım dedim gülmekten çatladım neredeyse.. Babamız ne oluyor bu kadına iyi saatler olsunlar mı gözüktü diye koşa koşa geldi:))))
Bu aralar tansiyon problemim var maalesef, yatıp dinlenmeme rağmen geçmemiş belli ki... Dün yemeğimi erkenden yedim sabahta bir lokma atmadan ağzıma yola çıktık. Gittiğimiz yerde yarım saat oturduk ben fenalaşmaya başladım. Hamilelikten önce bir kaç kez olmuştu ama bu sefer herkes daha bir korktu. Bembeyaz olmuş suratım sonra ter boşaldı ayakta durmaz hale geldim. Çok şükür şimdi iyiyiz fakat hala baş ağrım geçmedi :(
AYAKLARIM DAVUL GİBİ OLUYOR AMA YAAAAAA:(((((( Bu hamilelik iyi, hoş fakat zahmetli iş vallahi:) Akşamları o ayakların haline bir bakan bir daha bakmak istemez. Kocaman oluyorlar, geçen babamız bile şaşırdı. Bol bol su içmek gerekiyormuş zaten Antalya'da mecburen o bol bol suyu içiyorsunuz. İlerleyen zamanlarda şişlik artarmış umarım çok fazla artmaz. Ayaklarım bakılmaz hale gelir:(
Kendimi şık hissetmek için elimden geleni yapıyorum diyebilirim. Bayanlara verilen annelik duygusu olmazsa gerçekten zor bir durum olurdu bizim için... Bir anda dolabın sana yabancı hale geliyor. Karnın büyüdükçe giyebileceğin kıyafetler azaldıkça kendini kötü hissediyorsun. Ancak aldıkça rahatlıyorsun. Zaten normalde de öyle değil mi? Canımız sıkılınca alış veriş yapalım hemende nasıl o can sıkıntısı geçer erkekler hala anlayamaz:)))
Bu arada hamilelere tavsiyem mümkün olduğu kadar öyle uzun yolculuğa falan çıkmayın benim gibi canınız çıkar. Ama çok güzel bir bayram geçirdik ona sözüm yok. Eve gelince kendimi bir boşlukta hissettim sorma gitsin:( Fındık teyze, tuğba teyze, duygu teyze beraber yok havuz sefası, gecelere kadar muhabbetler, serin serin maltepe sefası, Manyas'ın güzel dondurmasını eve kadar bitirip hiç dondurma yememiş havası vermeler..... Kısacası her şey çok güzeldi bizim için... Eski günlerdeki gibi çok eğlendik yaniii biz bir araya geliriz de eğlenmez miyiz hiç?!
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu da bitti... :(